“Kimseyi Aldatmadım… Kendimi Saymazsak”

Uzman Aile Danışmanı Emel Çetin Yalçın

Sadakatsizlik deyince aklımıza ilk gelen genelde şudur:
Başka biriyle gizli bir ilişki, saklanan mesajlar, iki çift lafla saptırılamayacak net bir “ihanet”.

Ama sadakatsizlik, her zaman bu kadar görünür değildir.
Kimi zaman bir bakışta başlar.
Kimi zaman kalpte büyür ama adım atılmaz.
Ve kimi zaman… daha kimse yokken, ilişki hâlâ sürerken, aslında çoktan biri gitmiştir.
Bazen sadakatsizlik, kalmak istemediğin bir yerde durmaya devam etmektir.
Çünkü o ilişkiyi değil, o ilişkideki görüntüyü sürdürmek istiyorsundur.

 “Beni aldatmadı ki…”

Evet. Fiziksel temas olmamış olabilir.
Hiçbir telefon silinmemiş, bir mesaj yakalanmamış, başkasıyla bir kahve bile içilmemiş olabilir.

Ama size şunu sormak isterim:
“Bir ilişkinin sadakati sadece fiziksel sınırlarla mı tanımlanır?”
“Peki ya biri duygusal olarak çoktan gitmişse?”
“Yanınızda oturuyor ama gözleri, ilgisi, kalbi sizde değilse?”

İşte burada “aldatılmadım” demek, belki de sadece kanıt bulamamış olmaktır.
Ama hissetmişsinizdir. İçinizde bir yer orayı çoktan çözmüştür.

 Sadakatsizliğin Türleri

  1. Fiziksel sadakatsizlik
    • En bilinen, en çarpıcı.
    • Ama genellikle buzdağının görünen kısmı.
    • Altında çözülmemiş duygular, değersizlik, uzaklaşma, bastırılmış öfke yatar.
  2. Duygusal sadakatsizlik
    • “Onunla sadece konuşuyorum” cümlesinin içi.
    • Zihnini, kalbini başka biriyle paylaşmaktır.
    • “Benimle konuşmadıklarını, başkasıyla konuşuyorsan…” orada sadakat çoktan kaymıştır.
  3. Dijital sadakatsizlik
    • DM’lerde başlayan ilgiler.
    • Takip listelerinde saklanan hayranlıklar.
    • Oyunlar, uygulamalar, “sadece mesajlaştık” kaçamakları…
    • Teknoloji hızlandı, aldatmaların şekli değişti.

Sadakatsizlik Neden Olur?

İlişkide ihmal edilme hissi
Yetersizlik duygusu
Kendi varlığını başkası üzerinden yeniden tanımlama ihtiyacı
Bağ kurma korkusu ya da bağlı kalamama
İntikam ya da cezalandırma arzusu
Bazense sadece “yeni biri” olabilme fırsatı

Ve belki de en acıklısı:
Bazı insanlar, sadakati sürdürmek istemiyorlar ancak ayrılacak kadar da dürüst olamıyorlar.

 Peki aldatıldığını nasıl anlarsın?

 Aniden artan mahremiyet ihtiyacı
Göz teması ve ten temasının azalması
Duygusal kopukluk: “Sana ne oldu böyle?” cevapsız kalır
Telefonla yatak odasına, tuvalete girme, gülerek yazışma vb
Birden fazla açıklama gerektiren planlar…

Elbette tüm bunlar her zaman “aldatma”ya işaret etmez.
Ama içgüdüleriniz varsa, bir his içinize oturduysa, o sesi ciddiye alın.

 Peki Ne Yapmalı?

 Önce inkâr etmeyin. Hissettiğiniz şeyi küçümsemeyin.
Konuşun ama suçlamak için değil, anlamak için.
Aile Danışmanlığı desteği alın. Bu süreçte profesyonel bir eşlikçi her şeyi değiştirir.
Kendinize dönün: “Ben bu ilişkide ne kadar vardım, ne kadar yoktum?”
Ve en önemlisi: Siz de kendinizi ihmal etmiş olabilir misiniz?

 Kendine Dönmeden İlişkiyi Onaramazsın

Sadakat, sadece başkasına değil, kendine de bağlı kalabilmektir.
Eğer bir ilişki içinde yavaş yavaş yok olduysan, seni sen yapan şeyleri kaybettiysen…
Belki en çok kendini aldatmışsındır.